Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinin devam ettiği bu kritik süreçte, Türkiye genelinde 600 binden fazla kamu işçisinin gözü kulağı sendikalardan gelecek adımlara çevrildi. Ancak sahada yalnızca Türk-İş ve bağlı sendikaların etkin şekilde varlık göstermesi, diğer sendikaların tutumlarını tartışmaya açtı.

DMHA DÜZCE-Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Türk-İş’e bağlı) Zonguldak Şube Başkanı Hakan Uzun, sürece ilişkin yaptığı açıklamada, Hak-İş’in sessizliğini sert sözlerle eleştirdi.

“Yetkiliysen, nerdesin?” diyerek tepkisini dile getiren Uzun, Türk-İş’in hem sahada hem de müzakere masasında kamu emekçisinin hakkını kararlılıkla savunduğunu ifade etti. “Biz işçinin yalnızca taleplerini değil, onurunu da masaya koyuyoruz. Emek mücadelesi mikrofonla değil, meydanla yapılır,” diyen Uzun, Türk-İş’in yürüttüğü eylemlerle kamuoyunun dikkatini çektiğini belirtti.

Türk-İş’e bağlı sendikalar, ülke genelinde kitlesel basın açıklamaları, bilgilendirme çalışmaları ve dayanışma eylemleriyle işçinin emeğine sahip çıkarken, Hakan Uzun’un açıklamasına göre, Hak-İş’in sürece dair hiçbir somut adım atmaması büyük rahatsızlık yaratıyor.

Hak-İş’in “yetkili sendika” olarak tanımlanmasına rağmen sahada görünmemesi, kamu işçileri arasında “Sorumluluktan kaçılıyor mu?” sorularını da beraberinde getirdi. Uzun, “Eğer mücadele gününde yanımızda yoksan, o yetkiyi kim adına kullanıyorsun?” diyerek Hak-İş’e açık çağrıda bulundu.

“Hak mücadeleyle alınır, mücadele ise ancak Türk-İş’le kazanılır” diyen Hakan Uzun, bu tarihi sürecin işçi hareketi açısından bir eşik olduğuna dikkat çekerek, sessiz kalanların günü geldiğinde işçinin karşısında hesap vermek zorunda kalacağını ifade etti.

Kamu işçilerinin talepleri arasında ücret iyileştirmesi, ek göstergeler, sosyal haklar ve iş güvencesi yer alırken, Türk-İş cephesi müzakerelerde kararlı duruşunu sürdürüyor.